12 Aralık 2009 Cumartesi

Mısır'ın Fethi

Ben bir garip aşk bestesiyim. Bilemezsin ne haldeyim. Sadık dostum ve yarenim hernan Crespoylan birlikteyim. Bir de bizimle birlikte yaşayan yar saçları lüle lüle yar benziyor beyaz güle benzeyen popescu adında bir atımız var.

Bir gün; arkadaşım Crespoylan otururken birden kapı açıldı. Fekat kapımızı geçen hafta popecu tepinerek kırmıştı. Olmayan kapının nasıl açıldığını anlayamadım.

Padişahın hüdhüdü geldi. Dedi bana; “cik cik”

Bende bu önemli haberi alıp olmayan ceylan derisi koltuğumdan fırlayarak popescunun üstüne atladım. Kamçıyı vurduğum gibi emektar atım  popescu otuz bir nala koştu. Nasıl koştuğunu anlayamadan hemen padişahın huzuruna çıktık.

Padişah bana; “ tiz orduları topla mısır u feth edeceğuz. Canum çok mısur yemek istedü. Ayruca memluk padişahı bize kelek yaptu. Yıllık haracımızu vermedu” dedi.

Bende bu kızgınlıkla orduyu topladım. Hazırlıklar bittikten sonra sene 1517 ben, Yavuz, Sultan, Selim, dördümüz mısır u fethetmeye gittik. Yine böyle yağmurlu bir gündü. Bağdatın sağından dönüp nil nehrini geçerken düşman ordular karşımıza çıktı. Hepsini saydım. Tokuz Milyar kadardılar. Emektar atım popescuya kamçıyı vurduğum gibi düşmanın yanında bittim. Onlara Didim; “ Biz sizi yeneriz amma gömecek yerimiz yok.” Memluk komutanı bana küfretti. Bende cevaben “ne küfrediyosun olum küfredince başına neler geleceğini bilmoormusun”. Didim. Kılıcımı çektim, çeker çekmez üç milyarı öldü. Sırığımla dört milyar kişinin üstüne atladım. Onlarda öldü. İki milyar kadarıda korkudan öldü. Fekat ben öyle sanmışım. Tam sekiz milyar tokuzyüz toksan tokuz milyon tokuzyüz toksan tokuz bin tokuzyüz toksan tokuz tanesi öldü. Bir tanesi ağır yaralanmış. Yaralı olan memluk askeri bana haber vermeden beni sırtımdan kalaşnikofla vurdu. Bende ona hitaben ; “ kalbimi kırıyorsun” dedim ve oda bu acıklı söze dayanamayıp kahrından öldü.

Eninde sonunda allem ettik kallem ettik mısır sarayına girdik. Padişah bütün görkenliliğiylen tahtına çıkıp traş etti. “ bundan geru kimse korkmasun. Herkesun canu, malu, ırzu benim korumamdadur.” Dedu.

Savaşın sonunda ben ve saz arkadaşlarımın üstün başarısıylan ganimet olarak iki göz yaşartıcı soğan, üç tane patlamaya hazır mısır ele geçirildi.

^^SaBri BeCerikLi^^

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder